tamamen spoiler.

"zamanı geri almak istiyor musun?" "umutsuzca." "en çok neyi özlüyorsun?" "biliyor musun, eskiden endişelendiğim şeyleri özlüyorum."

"bundan sonra benimle birlikteyken mutlu olabilir ve bunu bir sır olarak saklayabilirsin. sadece ikimizken mutlu olalım, geçici bir şey olsa da. bu ikimizin küçük bir sırrı olur."

"bu dünyada sabit kalacağına inandığım şey yerçekimi. hiçbir şeyin sonsuza kadar aynı kalacağına inanmıyorum. çünkü böyle bir şeye inanmak olayların gelişimi hakkındaki beklentileri belirliyor. ancak yerçekimi her türlü beklentiden bağımsız bir şekilde sabit. bu yüzden sadece yerçekimine inanabiliyorum."

"nerede olursan ol desteğimin sana ulaşmasını sağlayacağım."

"seni özledim. ama seni gördüm. çünkü bana kendini gösterdin. böylece bütün gün gülümseyebildim. full house 15. cilt çıktı mı? onun 15'nci cildi çıkmadan geleceğim. beni bekle, hee-doo."

"keşke dert ettiğim şeyler onlarınki kadar gerçekçi olsa." "ne demek istiyorsun." "öylesine konuşuyorum. hayatı çok sıkıcı buluyorum." "buradaki herkesten daha çok eğlendiğini sanıyordum." "eğlenceli bir şeyler buluyorum. çünkü hayat hiç eğlenceli değil."

"bu çok güzel. ben böyle şeyleri görünce çok duygulanıyorum." "ben de. satın alabilmek isterdim." "bu ne kadar eder?" "ne kadar paran var?" "benim mi? banka hesabımda hediyem olan 200.000 won var." "bu harika! annem benimkini kullandı." "bende de aynı. benim annem de benimkini kullandı." "eskiden zengindiniz. sen sus." "iflas etmek sayılmaz mı?" "evet, artık zengin değil, o yüzden parası yok. sonuçta hiçbirimiz bu gökyüzünü satın alamayız." "galiba alamayız. neden hiçbirimizin parası yok?" "ne olmuş? ben olmayı seviyorum. ben olarak yaşamak heyecanlı." "kıskanıyorum." "vücudunu kıskanıyorum." "hey! ne demek satın alamayız? yaz bedava. yazı satın alabiliriz." "yazı mı satın alacaksın?" "evet. yazın efendileri olabiliriz. sonra da yaz bizim olabilir." "bu çok romantik." "değil mi?" "benim tarzım değil." "ben sevdim. BU YAZ BİZİM YAZIMIZ!" "BEN BİRAZ UTANDIM! " "o neydi?" "seni taklit ettim." "kesinlikle."

"neden bu an sonsuza kadar sürecekmiş gibi hissediyorum?" "belki sürer."

"hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. her şey anlıktır. her şey akıp gider. bu her zaman kötü bir şey olmuyor."

"artık desteğim ona ulaşmıyor."

"bizim zamanımızdı. değil mi?" "bu bir onurdu, hee-doo."

"asıl söylemek istediğim şey, baek yijin, senin varlığın bile beni rahatlattı. yalnız büyüdüm ve yalnızdım. beni sıcak bir şekilde kucakladın."

"o yaz bizimdi"