6 şubat,

gürül gürül akan nehrin kıyısında bir şehirdi o sık hurma ağaçları ve ışıklı geceleriyle gürül gürül akan o nehrin ve kalbimin kıyısında bir şehirdi orada tutsak, mağrur bir adamın elinde

gürül gürül akan nehrin kıyısında bir şehirdi o kucağını açmıştı yıllarca bana ve ona kıyıdaki kumlara ve hurma ağaçlarının gölgesine o öpücük çalmıştı gözlerimden, dudaklarımdan

ay şahit, onun taş kalbini ben yumuşattım sevgimin büyüsüyle ay şahit, coşkunun gözyaşları titredi onun tarifsiz, vahşi gözlerinde

mehtaplı gecelerin derinliklerine sonsuz dalgaların göğsüne gitmiştik bir kayıkla meclisimize açardı yıldızların bakışları o sessiz, vahşi ve güzel gece yarılarında

dizime uzandı bir çocuk gibi ve ben sevgiyle öptüm uykuya dalmak için koşan gözlerini dalga hevesiyle kayıp düştü eteğim ve o tutup çıkardı suya kapılan eteğimi

şimdi ben gönlümde, bu sessizlik ve yalnızlıkta seni arıyordum ey gürül gürül şehir kalbimi bağladım ben ona, sen de aziz bilesin onu gönlümü gönendiren onun hayalidir

- füruğ ferruhzad