• bu donuk bedenin kiracısı kız, dört duvar arasına sıkışmış bu ruh,hiç şüphesiz sonunda senden gelecek lütuf ışığını bekliyor Tanrım!
  • evet, bana acı veren bu inanç eksikliğiydi; yine de cesaretimi yitirmiyordum.
  • hayvan toprağın ne kadar yakınında yaşıyorsa, ne kadar ağırsa, o kadar üzgün oluyor diye düşündüm ilk kez.
  • Ama o, sıradan olmayan her şeyden nefret eder, hatta tiksinir gibidir. Hayatta ilerleme kaydetmek demek, geçmişe birbirine benzeyen günler eklemekten başka bir şey değildir onun için. Yeni erdemler edinmemi, hatta sahip olduklarımı derinleştirmemi bile istemez; neredeyse bu durumu kabul etmez. Hıristiyanlıktan içgüdülerine hâkim olmak ya da onları bastırmak amacı dışında dersler çıkarmak isteyen ruhsal çabayı, eğer hemen itiraz etmiyorsa, endişeyle seyreder.
  • Ama işte her zaman olduğu gibi hayalî acılar gerçek suçların üstüne çıkıyor: Ah! Zihnimizdeki canavarlar ve hayaletlere kulak asmak yerine, gerçek hayattaki kötülüklerle yetinseydik zavallılığımız ne kadar katlanılır, hayat ne kadar güzel olurdu.
  • Konuşmanın öncesinde, nasıl olur da tam olarak aynı hayatı yaşayan ve birbirini seven iki varlık birbirlerine karşı böylesine gizemli ve aralarına duvar örülmüş gibi kalabilir (ya da bu hale gelebilir) diye de düşünüyordum.
  • Onunki gibi ruhlar artık yanlarında bir danışman, bir tırabzan, bir korkuluk olmadan hisseder hissetmez kaybolduklarını sanırlar. Ayrıca başkalarının, kendilerinin vazgeçtiği bir özgürlüğe sahip olmasını kaldıramazlar ve sevginin onlara sunmaya hazır olduğu her şeyi zorla ele geçirmek isterler.
jul 29 2023 ∞
apr 11 2024 +