- Hz. Ömer (ra) Kur'ân'dan bir âyet dinlediği zaman yere baygın düşerdi. Bir eline bir saman kırıntısı alarak şöyle dedi; "Keşke ben de bir saman kırıntısı olsaydım, adı anılmaya değer bir şey olmasaydım. Keşke anam beni doğurmamış olsaydı."
- "Nefsinin kontrolü altına giren kimse, onun azgın arzularından hoşlanmaya mahkûm olmuş, onun yanılmalar zindanında tutuklanmış ve kalbini faydalı şeylerden mahrum etmiş olur. Vücut âzâları toprağını azgın arzularla sulayanlar, kalplerinde pişmanlık ağacı dikmiş olurlar."
- "Mümin'in gözü namazda, oruçta olur, münafığın gözü ise -hayvanlarda olduğu gibi yemekte, içmekte, ibadet ve namazdan uzak durmakta olur. Mümin, eli vardıkça sadaka verir, Allah'tan günahlarının affedilmesini diler. Münafık ise ihtiras ve boş kuruntular peşindedir. Müminin Allah'tan başka hiçbir kimsede umudu olmaz, münafık ise Allah'tan başka herkese umut bağlar. Mümin, dini yerine malını feda eder, münafik ise malı uğruna dinini satar. Mümin, Allah'tan başka hiç kimseden korkmaz. Münafık ise Allah'tan başka herkesten çekinir. Mümin iyilik işlemekle birlikte ağlar, münafık ise kötülük işlediği halde güler.
Mümin yalnızlıktan ve kendi başına kalmaktan hoşlanır. Münafık ise girişkenlikten ve kalabalıktan hoşlanır. Mümin, tohum eker, (yapıcı ve üreticidir) kargaşalıktan hoşlanmaz, münafık ise yıkıcıdır, bununla birlikte emeksiz ürün peşindedir. Mümin, dinin prensiplerine uygun bir idare uğruna emir verir ve yasaklar koyar, düzelticidir. Münafık ise baş olma ihtirası uğruna emirler verir ve yasaklar koyar, yıkıcıdır. Daha doğrusu kötülüğü emrederken iyiliği ve doğruyu yasaklar.”