[ve ben, evini kendine darağacı yapmış bir kimseyim.] cehennem, alighieri.

— firebird, (2021).

"sevdiklerimi incitme korkusuyla seçim yapamam. kendimi daha fazla bölemem ve aynı anda herkese ait olamam. sergey... hâlâ özgür hissettiğim tek yeri seçmeliyim. gökyüzünü. lütfen... beni bekleme. unut beni. , her zaman seni düşüneceğim, sergey. hayat ne getirirse getirsin, her zaman, daima senin yanında olacağım."*

"daha derin bir şey arıyorum. bir fotoğraf çektiğinde, o anda sonsuza dek... yok olan bir şey vardır. bir daha asla yakalayamayacağım bir an. bu dünyadan kaçan bir hayalet gibi."

— the diving bell and the butterfly, (2008).

düşyorum: bazen hayatı biraz yanlış anlamak gerekiyor. uydurmalısın ki kendi gerçekliğini kabullendirmesin sana ömür. satranca benzettim bu filmi.

— paramparça aşklar köpekler, (2001).

[bu filmi hatırladığım kadarıyla unuttum. çünkü benden istediği buydu.]

— merhaba canım, (2021).

[sevgi o kadar hüzünlü bir atom ki.]

— your name engraved herein, (2020). yutkunabilmek için bu filmi, ne şaraplar içtim ki bir bilsen canım,,, bilsen,,,.

— bir taşra papazının güncesi, (1951).

[filmi adamlar konserinde izledim. tabii ki aralarda ve işte beklerken sahneye çıkmalarını. çünkü tek gitmiştim konsere. "ey ahali, zombi mahali" diye mırıldanıp durdum ve maalesef video falan çekmek hiç aklıma gelmediği için kendimi dövmek istedim. saf zevk aldım hem filmden hem konserden ama yine de bir hatıra diye fotoğraf çekseymişim keşke. günlüğüme yazmışım ama,,, olsun,,, filme gelince film cioran'ın doğmuş olmanın sakıncası üzerine kitabının dini versiyonlu filmi gibiydi. beğendim.

— bulutları beklerken, (2003). eleni: [bazı türküler yanlış zamanda doğru kalbe söylenir. çok dargın nağmelenmiş bir nakarat gibi duruşlar. georgios andreadis'in tamama'sından esinlenmiş.]

— sen şarkılarını söyle, (2013).

[koskoca bi fairuz albümü gibi filmdi.]

— dünya bizim değil, (2012).

[haklısın abla. değil. şaka şaka. bu dünya tabii ki bizim. çünkü toprağı benim moleküllerimden ibaret. filmi anlamadım anladığımda ekleme yapacağım.]

— rüzgarın hatıraları, (2015).

[ey hüzün sen bu filmin tasvir bulmuş halisin.]

— bir küçük eylül meselesi, (2014). [eski, çok eskiden ümraniye'de çatısı kırık olduğundan her yağmurda tavanından pıt pıt su akıtan o eve dönelim. çocukluğumu kaybettiğim. büyük, geniş ekran bilgisayarı hep çekmeceliğin üzerine koyuyoruz. arada sırada babam odasına götürüyor, çalışma masasının üzerinde duruyor. film izlediği günler apoyla eteğinin dibinde bitiyoruz. mesela dünya savaşı z'yi o günden sonra yüzlerce kez izledik. mesela kelebeğin rüyası. mesela al yazmalım. mesela bir küçük eylül meselesi. babam hafif hafif ağladı. sonra bu filmi üç kez daha izledi. ben onun kadar cesur olmadım hiç. parmağıma batan kıymık yüzünden kirişlerden korktum, büyüyünce de zaten hiçbir yerden gidemez oldum. güzel hatıralarımdandır film.]