main | ongoing | archive | private |
- düğüm düğüm bir dünya (https://www.matematiksel.org/dugum-dugum-dunya/)
- sudoku: (https://www.conceptispuzzles.com/index.aspx?uri=puzzle/sudoku)
- ted konuşması, afrika tasarımlarının kalbindeki fraktallar. "ben bir matematikçiyim ve senin çatında durmak istiyorum."* (https://www.ted.com/talks/ron_eglash_the_fractals_at_the_heart_of_african_designs?language=tr)
- ted konuşması, margaret wertheim harika mercan matematiğini (ve tığ işini) anlatıyor: (https://www.ted.com/talks/margaret_wertheim_the_beautiful_math_of_coral?language=tr)
- ted-ed neden devamlı çalışan makineler işe yaramaz?: (https://youtu.be/A-QgGXbDyR0)
- pi'ye dair: (https://youtu.be/9a5vHXsUvUw)
- bir ejderhayı matematikle nasıl yenersiniz: (https://youtu.be/H6syI3xiBBg)
- kayıp fraktalların olayı: (https://youtu.be/0C75vRVL5lE)
- dünyayı anlayabilmenin gizli sırrı matematik: (https://www.ted.com/talks/roger_antonsen_math_is_the_hidden_secret_to_understanding_the_world?language=tr)
- aşkın matematiği: (https://www.ted.com/talks/hannah_fry_the_mathematics_of_love?language=tr)
- neden dev asal sayılara aşık oldum: (https://www.ted.com/talks/adam_spencer_why_i_fell_in_love_with_monster_prime_numbers?language=tr)
- evrenimiz neden bıçak sırtında duruyor olabilir: (https://youtu.be/b8z6HfSq7l8)
- antartika hakkında bir belgesel: (https://youtu.be/pUeLhNWkZsE)
- our planet, coastal seas: (https://youtu.be/r9PeYPHdpNo)
- our planet, high seas: (https://youtu.be/9FqwhW0B3tY)
- the fascinating world of cnidarians: (https://youtu.be/50Y5sVF5ktQ)
- our planet, frozen worlds: (https://youtu.be/cTQ3Ko9ZKg8)
- our planets, forests: (https://youtu.be/JkaxUblCGz0)
- (https://brilliant.org/wiki/catalan-numbers/)
- (https://mathworld.wolfram.com/CatalanNumber.html)
matematik felsefesi hakkında: (https://onculanalitikfelsefe.com/matematik-felsefesi-nedir-stephen-ferguson/)
james-lange kuramı: (https://www.felsefe.gen.tr/james-lange-kurami/)
a priori: (https://onculanalitikfelsefe.com/felsefi-sezgi-a-priori-gerekcelendirme-denen-sey-de-nedir-bruce-russell/)
rasyonellik: elster, tilki ve ekşi üzümler: (https://onculanalitikfelsefe.com/rasyonellik-elster-tilki-ve-eksi-uzumler-bolum-1-taner-beyter/)
töz düalizmi: (https://onculanalitikfelsefe.com/bir-zihin-felsefesi-kurami-olarak-toz-dualizminin-kartezyen-dualizmin-degerlendirilmesi-berk-cakan/)
yörünge şekillerinin matematiği: (https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2014/11/01/yorunge-sekillerinin-ardindaki-matematik/)
nasa makaleleri: (https://www.nasa.gov/pdf/622130main_SSML1Tchr.pdf)
An Introduction to the Mathematics and Methods of Astrodynamics: (https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=OjH7aVhiGdcC&oi=fnd&pg=PR5&dq=solar+system+and+mathematics&ots=FhxBHpjjxa&sig=79VnAZ1tgf-HEoYY_JfXYPtYAjc&redir_esc=y#v=onepage&q=solar%20system%20and%20mathematics&f=false)
"Bahçedeki çeşmeden gelen su sesini ve Mösyö Ruche’ün tekerlekli sandalyesinin gıcırtısını çok alçak sesle taklit etti. “Görüyorsun, tekrarlamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Hepimiz papağanız!” Katıla katıla güldü. Merdiven sallandı, Max kornişe tutundu ve merdivenin sallanmasının durmasını bekledi. “Yalnızca iki şey tekrar edilemez, bağırmak ve ağlamak. Bağırmak ve ağlamak için, bunların mutlaka önceden duyulmuş olması gerekmez. Ve de gülmek belki; ama o kadar emin değilim bundan.”
"Roberval’in anlamış olduğunu o da anladı: Bir eğriyi izleyen bir noktanın hareket yönü noktanın her konumunda eğriye değme çizgisidir. Nihayet şunu da anladı: Bir eğrinin biçimi yalnızca değme çizgisinin yönüne bağlıdır. Bir doğrular grubunun bilinmesi bütün eğrinin bilinmesine olanak verir! Bu hikaye askında tümüyle eğrinin doğru yoluyla anlaşılması demekti. Bu dönemde sonsuz küçükler yok olanlar, tanjantlar da değme çizgileri adıyla anılıyordu. Newton, birincileri “yok olmadan önce ve yok oluktan sonra değil, yok olma anında küçülen nicelikler olarak tanımlıyor! Histeri üzerine bir şiir sanki bu. Ya değme çizgisi? Sekantın eğriyi kestiği noktalar birbirine sonsuzca yaklaştığında bir sekantın limit konumudur."
"Pythagoraşçılar için armoni tüm evreni kaplıyordu; göklerdeki düzen müzikal bir gamla ifade ediyordu kendisini. Kürelerin müziği! Bunu dile getirmek için bir sözcük gerekiyordu. Pythagoras buldu bu sözcüğü: cosmos! Uyum ve güzellik. Ve Dünya tarihi cosmos’un chaos’a karşı bir mücadelesi şeklinde ortaya çıkmıştır."
"Mösyö Ruche gezisini sürdürürken İsa’dan üç yüzyıl önce Babil’de böyle bir rakam(sıfır) olduğunu öğrenince çok şaşırdı. Babil sıfırı, tarihin ilk sıfırı. Yazıcılar bu sıfırı iki eğik çizgiyle gösteriyorlardı. Daha sonra Maya astronomları bir sıfır rakamı buldular ve bunu deniz kabuğu biçiminde yatay bir oval figürle gösterdiler. Ama insanların yalnızca bir rakam değil, aynı zamanda bir sayı olan ‘tam’ sıfırı bulmaları için İS VI. yüzyılı beklemek gerekti. Yani bir eylemin aktörü olmaya elverişli bir işaret. Sıfır sayısı bulundu. Hintlilerin büyük buluşudur bu! Bir tam sayının kendisinden çıkarılmasıyla tanımlanan Çunya."
"Fonksiyonun değişimini belli bir an içinde tanımak kolaydır. Ama onu değişkenin belirgin bir değerine göre tanımak? Bu iş türev almaya düşer. Türev alma anlık değişimi ölçmek demektir. Nasıl? Son derece basit: İşlevin bir sonsuz küçük değişimiyle değişkenin değişimi arasındaki oranı hesaplayarak. Sonra da bunu 0’a doğru uzatarak."
"İntegral bakış için bir şeklin alanı bir toplamdı. Ama özel tipte bir toplam. Her biri hemen hemen hiçbir yüzeye sahip olmayan neredeyse sonsuz sayıda çizgiden oluşan bir toplam. Bütün sorun sonsuz sayıda öğeden, üstelik de sonsuz sayıda çok küçük öğelerden oluşan bir toplamın ne elde ettiğini bilmekti. Tuhaf olan, sonlu miktarlardan oluşan sonlu bir miktar değil, çok küçük sonsuz sayıda öğeyi toplamasıydı. Toplamanın sonucunda ortaya sonlu bir miktar çıkıyordu. Bu yeni tür toplama işlemi integrasyondur."
"Düşey çizgiye erişemiyor muyum? Yatay çizgiyle elde edeceğim onu. Yüksekliği ölçemiyorum çünkü gökyüzünde kayboluyor, öyle mi? Güneşin ezdiği gölgesini ölçeceğim onun."Büyüğü" "küçük"le ölçmek. "Erişilmezi", "erişilebilir" olanla ölçmek. "Uzak" olanı, "yakın"la ölçmek."
"Thales, dolaşıp duran yıldızların sırlarını keşfetmek amacıyla gökyüzünü inceliyordu. Yanındaki genç hizmetçi, bir tarlada yürürlerken, yerdeki koca bir çukuru fark etti. Düşmedi içine. Gökyüzünü incelemeye devam eden Thales ise düştü bu çukura. Ayaklarının dibini göremiyorsun ve gökyüzünde olup bitenleri anlayabileceğini sanıyorsun!” dedi hizmetçi kız, onun çukurdan çıkmasına yardım ederken."
""Madem elim alamıyor ölçüyü, düşüncem gerçekleştirir," diye düşündü. Thales uzun süre piramide baktı; karşıtının "dengi" bir müttefik bulmalıydı. (..) "İster Yunanlıların Helios'u olsun, ister Mısırlıların Ra'sı, güneş dünyadaki nesneler arasında hiçbir ayrım gözetmez, aynı biçimde etki eder onlara. Yunanistan'da, daha sonra, insanların kendi aralarındaki ilişkilerle ilgili olarak, demokrasi adı verilecektir buna." "Güneş, küçük insanı ve dev piramidi aynı kefeye koyarak, ortak bir ölçü olasılığı oluşturur."
"Ve 1000'in 1'i 999'un üç dokuzundan daha değerlidir."
"John Napier’nin horozunun tüyleri simsiyahtı. Napier bir büyücüydü. Horozu çevredeki bütün sırları getiriyordu ona. Bir gün evinde bir hırsızlık olmuştu. Belirtilere göre hırsızlığı yapan hizmetçilerinden birinden başkası olamazdı. Napier gizlice şöminenin içindeki kurumu kazıdı. Horozu kuruma buladıktan sonra karanlık bir odaya kapattı. Hizmetçilerini toplayarak arka odaya girmelerini ve horozu okşamalarını söyledi. Hırsız hayvana dokunur dokunmaz hayvan ötmeye başlayacaktı. Hizmetçiler içeri girdiler. Horozun yanında biraz kaldıktan sonra her biri rahatlamış bir halde çıktı. Horoz hiç ötmemişti!..Napier hizmetçilerinden ellerini göstermelerini istedi. Biri dışında hepsinin elleri siyahtı. - Hırsız! Elleri kirlenmiş olanların içinde elleri temiz kalmış olandır!"
"Komünistler için orak, çekiç! Hristiyanlar için haç ve bayrak! Krallar için ordu ve kilise! Ya Yunanlılar için? diye sordu Mösyö Ruche. Masadaki herkes hep bir ağızdan haykırdı: "Cetvel ve pergel!"
"Vieta her tarafı harflerle doldurdu, hem bilinen hem de bilinmeyen nicelikleri göstermek için. Yalnızca büyük harf kullandı: Bilinmeyenler için A,O,I ünlüleri...bilinenler için B,C,D ünsüzleri. Ve şimdi de tarihsel bağlam: Fransa o dönemde din savaşları yaşıyordu, Guise dükünün, IV. Henri’nin öldürülmesi, Saint-Barthelemy katliamı vb. Bir gün kralın adamları İspanyolların, Katoliklere gönderdikleri şifreli mektupları ele geçirdiler. Şifreleri çözmek mümkün değildi. Yaklaşık 500 farklı karakterde yazılmıştı bunlar! IV. Henri, Viete’e verdi bunları. Başka mektuplar da ele geçirildi. İspanyollar şifreyi birçok kez değiştirdiler. Ama Viete, kendisine şifre değişikliklerini ‘izleme’ olanağı veren en az bir yöntemi devreye sokmuştu. Madridli yöneticiler, hiç kimsenin büyüye başvurmadan mesajlarını çözemeyeceğine inanarak Viete’i Engizisyon’a ihbar ettiler...Aynı Engizisyon’un Cardano’yu hapsettiği dönemle çakışmıştı bu dönem tesadüfen. Kiliseye düşman olanlardan söz edilir hep ama o dönemde daha çok papazlar matematikçilere düşmanmış!"
"İsmailiye mezhebi VII. yüzyıla doğru ortaya çıkmıştır ve her zaman da cinayet öğütlememiştir. Hasan’ın ölümünden sonra daha barışçı bir yol izlemiştir. Öğretisi, zihni, önünde engel oluşturabilecek ve şartlayabilecek her şeyden arındırmaya dayanırdı ve dayanmaktadır. Tarihin ilk ve bilimsel ansiklopedisinin İsmaililerce tasarlanmış olduğu bilinir ve Binbir Gece Masalları da İsmailiye esinlidir. Bu arada İsmail’in anlamını biliyor musunuz? diye sordu Mösyö Ruche. “Tanrı duyuyor”: İsma-El! anlamındadır bu sözcük, İbranice."
"Harizmi, "Aradığım bu şeyi," diyor, "adlandırmakla başlayacağım işe. Ama ne olduğunu bilmediğim için, çünkü arıyorum, ona çok basit bir şekilde şey diyeceğim.”
♢ émile borel - (noktalı küme ölçümü ve ölçüm hesaplamaları / picard teoremi / oyun teorisi / analiz ve olasılık kuramları)
borel için bir inceleme ve genel biyografi özeti: (https://tinyurl.com/yppsrkyn)
♢ ernst zermelo - (zermelo, freankel küme kuramları / aksiyomlar)
♢ sophie germain - (sayılar teorisi / esneklik / fermatın son teoremiyle ilgili çalışmaları)
♢ demokritos - abi sen her yerdesin bir kimyada bir burda bir fizikte bi felsefede. sen benim favorimsin ya gerçekten seninle oturup oralet bile içilir her şeye ilgin var kararsızsın. acaba yükselenin neydi. bunu düşüneyim bir süre.
♢ 6. sınıf matematik öğretmenim.
paralel evren teorisi kaynağı:
"...Everett’e göre tıpkı Schrödinger’in Kedisi’nin hem ölü hem yaşıyor olması gibi bizde aslında olası bütün kararları alıyoruz. Ama aldığımız her yeni karar yeni bir yeni bir evren oluşturuyor ve o evrende biz aldığımız kararın diğer olasılığı ile de yaşamımızı sürdürüyoruz. Tabi birbirimizden habersiz. Everett’in modeli yatay bir çizgi gibi düşünülebilir ve her önemli kararda dallara ayrılıyor ilerledikçe sonsuz dallı bir hale geliyor. Üstelik Everett’e göre bazen çoklu evrenlerin çakışıp tekrar birleşme olasılığı da vardır."
paralel evren hipoteziyle bağımlı, sicim teoremi: parçacık fiziğinde, kuantum mekaniği ile einstein'in genel görelilik kuramını birleştirme gayretindeki teori.
sicim teoremiyle ilgili ayrıntılı bilgi ve kaynakçası: (https://www.kozmikanafor.com/sicim-teorisi-nedir/)
m hipotezi (her şeyin teorisi): bu konu hakkında yeterli zaman yaratabildiğimde uzun uzun araştırmalar yapmak istiyorum. sadece bir cümle okumam merakımı körüklememe yetti bile. feci ilgi çekici hipotezlerden birisi.
m ve sicim üzerine detaylı inceleme, tarihçesi: (https://derstarih.com/m-teorisi/)
[Andy Murray’in Wimbledon 2012 finalinde Roger Federer’e karşı yaptığı beklenmedik güçlü başlangıç, Daily Telegraph köşe yazarı Matthew Norman’ı bilim kurgusal bir ruh haline sokmuştu. “Doctor Who’nun dertsiz tasasız, kolaylıkla geçiş yaptığı paralel evrenlerden birinde gibiydik,” yorumunu yaptı. Bir yıl sonra, Murray’in şampiyon olmasıyla bu alternatif dünya gerçeğe dönüşmüş ve gazetecileri aynı tanıdık imajı başkalarına da uygulamak zorunda bırakmıştı. Daily Mail, Murray’i çiftlerde Grand Slam şampiyonu olmasına rağmen hala bir daire kiralayıp Ford Fiesta kullanan Jonny Marray’la karşılaştırarak “Asıl gerçek şu ki tenise tutkusu olan iki şampiyon paralel bir evrende yaşayıp çalışıyor.” demişti.] öncül, marina benjamin– “parallel worlds“
paralel evren teorisi ve felsefe: (https://onculanalitikfelsefe.com/paralel-evrenler-marina-benjamin/)
[Bilindiği üzere, “yeni fizik” ya da diğer adıyla “modern fizik” denildiğinde, ilk akla gelen şey, hiç kuşkusuz ki, genel görelik ile kuantum teorileridir. Bu nedenle, modern bilimin temel paradigmalarının büyük ölçüde bu iki teoriye dayandığı söylenilebilir. Elektron, proton, nötron ve kuvark gibi atom-altı parçacıklar kendine konu edinen kuantum teorisi, 20. yüzyılın en büyük ve en başarılı teorilerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Kuantum kozmolojisinin önemli yorumlarından ve açıklamalarından birisi olarak görülen “paralel evrenler” (Parallel Universes) hipotezi, ilk kez Amerikalı fizikçi Hugh Everett tarafından önerilmiştir. (...) Bu hipotezde birbirinden bağımsız ve farklı, hiçbir şekilde birbiriyle etkileşime girmeyen, çok sayıda evrenin varlığı savunulmaktadır. içinde yaşadığımız evren de onlardan birisidir. Konuyla doğrudan ilgilenen fizikçilerden Wolf, paralel evreni şu şekilde tanımlamaktadır: “Tıpkı evrenimiz gibi, paralel evren de maddeyi, galaksileri, yıldızları, gezegenleri ve yaşam süren varlıkları içine alan bir uzay ve zaman bölgesidir. Daha doğrusu, denilebilir ki, paralel evren, içinde yaşadığımız evrenin bir benzeri ve kopyasıdır."] marife, yıl. 4, sayı. 1, bahar 2004, s. 157-169.
(dönen uzaylar bir eğriler ailesini tanımlar. sabit bir çember üzerinde dönen başka bir çemberin hareketine göre bir doğru üzerindeki bir noktanın bırakmış olduğu iz olarak da tanımlanabilir. bir çoğunuz kitapçılarda veya işportada çocuklar için satılan iç içe geçebilen, üzeri delikli çemberler ve renkli kalemlerden oluşan geometri setini görmüş, veya bunlardan estetik yönden kusursuz olan geometrik şekiller çizmişsinizdir. bu makalede söz konusu edilen bu geometrik şekiller, onların parametrik denklemleri ve aralarındaki ilişkilerin bazılarıdır. eğrilerin sınıflara ayrılmasının bir çok yolu vardır. bu yollardan biri, bir eğriyi p(x,y) = 0 polinom denkleminin grafiği olup olmadığını belirlemekle başlar.) sibel paşalı, matematik dünyası dergisi, 2002 yılı 3. sayı.
derinlemesine uzay matematiği incelemesi: (https://tinyurl.com/2p8332su)
hilbert uzayı ve öklid kuramı üzerine: (https://tinyurl.com/3a9433tk)
aurora borealis: (https://tinyurl.com/2p8mp22p)