"devrim büyük bir sınır aşımıdır. ama sınırı aşmak asıl olarak şimdiye kadar egemen olmuş bütün sınır kavrayışının ortadan kaldırılması anlamına gelir. belki de artık sınır sözcüğünü kullanmamak gerekir. eşik sözcüğü daha iyi olabilir: eşikler her şeyin değiştiği, başka bir biçim aldığı noktalardır. sınır, adı üstünde, sınırlar; ayırır, böler, kuşatır, çerçeveler, sabitler ya da bir kanala yerleştirir. eşik ise bu sınırlama düzeninin değişmesidir... demek ki devrim bir toplumun eşiği geçme girişimidir, ama belki daha önemlisi, eşikte bulunmanın deneyimlenmesidir."

k24, karanlık oda. (https://t24.com.tr/k24/yazi/karanlik-oda-ix-devrim,4103)

[galata çin'de değil, şâirin içindekinin. bir şiir biliyorsun, ayakta bira içebilir. bir şiir nerden baksan şâirini seçebilir. — /dalmışım, varoluşun şikayetlerine. paralel evrenin yıldızında onaylanmışım, düzeni bozuk kitlelerin rehaveti samanaltı elim dolu. al cebimden hürriyetim deli dolu. aroması suratını ekşitir tek provası, bekliyorken ataması umutların ulu orta, gezintiye çıkmıştır o kırık olsa duramazsın./ — korktuğumuz yollar vardı masallardan, geçemezdik. dudaklarında çarpı, dudaklarında şarkı, dudaklarında çığlıklar. geçemezdik. uçurtmalardaki kargılar kardeşimizdi, güneş buğusu ve dizimizde yaralar... kardeşimizdi. ıslıklar onlar da, gökyüzü kimin oyun alanı, kimin bahçesidir yeryüzü?* — imkansızı zorlayan bi' bilinç, koşul devre dışı. otonom ölen bi' insanin o sürpriz kalp atışı. sabır kelepçesinin yumuşatamadığı biçare, böğürtlen yemeğe çalışırken girdiğin dikenler gibi. içine atarak ifade edilen kesik kollar gibi.]