İnsanların üzerimdeki, bir beton yığınına denk etkinin altında kaldığımı artık yavaş yavaş kavrıyorum. Özellikle yakın çevredeki insanların görüşü benim için diğer insanlardan çok daha değerli ama bu zamana kadar hiç düşünmüyordum da, değersiz düşünce olamaz mıydı bunların hepsi? İllaki yakın çevremiz -özellikle annemiz ve babamız- her daim haklı olamaz değil mi? Farklı çevrelerde doğduk, farklı çevrelerde hayatımızı sürdüreceğiz bir noktadan sonra. Hayatımı ele alırken onların öğretilerinin kafamdan silinmesini istiyorum. İyi ya da kötü, yararlı yararsız. Hepsinin kafamın içinde bulduğu yerinden olmasını ve yeni, kendimin bulduğu bulguları tek tek kafama kendim yerleşitrmek istiyorum, bunlar ebeveynlerimle edindiğim değerler olsa dahi. Kimseye güvenmiyorum, kimsenin sözünü hayatımda nefesimi kesecek boyutta, ellerimi titretecek, başımı döndürecek kadar ağlatacak bir öneme ve yere sahip olamaz, değil mi? Bugün günlerden cumartesi ve bulutsuz bir günde bir kitap satırından fırlamış da gökyüzüne konmuş olan yıldızların hissettirdiklerinden sonra böylesine zıt kutuplara insanların çekilmesi imkansız gibi görünüyor, ama öyle değil, bir kez daha deneyimlemek dorukta yaşadığımız hislerin değişiminin bir kanıtı olmalı. Şimdi bir mektup yazacağım. Kendime değil, alıcısı olan bir mektup.

jul 22 2023 ∞
jul 22 2023 +